
Mezopotamya’yım ben Tarihin nazlı kızı. Bereketin, bolluğun ve sevdaların diyarı… Sevgi ve kin, Öfke ve hırs, Savaş ve barış bende anlamlandı. Bende vücut buldu ruh, Tarih benimle başladı…
Özgürlük göbek adımdır benim. Güneşin sihirli renklerinde, Zümrüt yeşili dağlarımda ve ovalarımda, Ve rüzgarın o karşı konulmaz O muhteşem ritminin eşliğinde, Fırat’la yarışır, Dicle’de dinginleşirim.
Tanrılara meydan okurum, Nemrut’ta kara kartalın kanatlarında. Eridu’da Gılgamış Enkidu’yu ehlileştiririm, Hammurabi olur 282 ile düzen getiririm… Tanrıça İştar benimle aşık atamaz, Çünkü özgürlük ve sevdanın pınarı benim..
Çünkü ben Mezopotamya’yım Asya’nın nazlı ve biricik kızı… Güneş; Önce Ve en güzel bende doğar. Yayılır çekinmeden, Çırılçıplak dolanır gün boyu Ovalarımda, dağlarımda…
Kah bir kelebeğin kanadında, , Kah tohuma duran bir çiçeğin tomurcuğunda Bazen de Zağros’ un doruklarında akşamı getirir… Vedalaşırken batımdan, Mor gecede ayın en güzel yüzüne